Enes Kurt – Hicret Hakkında Detaylar
İlahi, yalnızca bir tarihî olayı — Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye hicretini — anlatmakla kalmaz, bunu bir ruh göçü, bir iman imtihanı ve Allah’a teslimiyet süreci olarak işler. Hicret burada, coğrafi bir yer değiştirme değil; gönlün karanlıktan aydınlığa, zulümden adalete, şirkten tevhid nuruna geçişidir.
Sözlerde sıkça, Mekke’deki zorluklar, müşriklerin baskıları ve müminlerin bu baskılar karşısındaki sabrı işlenir. Bu, din uğruna yapılan fedakârlığın büyüklüğünü gösterir.
Fedakârlık burada sadece malı mülkü bırakmak değil, alıştığın hayatı, sevdiklerini ve memleketini Allah rızası için terk etmektir.
İlahi, bu fedakârlığı bir kahramanlık değil, imanî bir zorunluluk olarak resmeder.
İlahi, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yolculuğunda yanında olan sahabelerin sadakatini öne çıkarır. Bu, dinî bir liderden öte, canını feda etmeye değer bir rehbere duyulan sevgiyi gösterir.
Sahabelerin Peygamber’e olan güveni, din uğruna omuz omuza verilen mücadeleyi pekiştirir.
Bu bağlamda ilahi, sadece tarih anlatmıyor; dinleyiciye “Sen olsaydın, bu yolda ne kadar ileri gidebilirdin?” sorusunu hissettiriyor.
Söz-Müzik: Enes Kurt & Mehmet Güvenç
Aranjör: Hasan Bitmez
Klip Yönetmeni: Enes Kurt
Klip Montaj: Turgay Ceylaner
muhammet muhammet esellatu veselmu aleyke ya resül
mekkeden çikan kütlü nebi ahmet
yuce davan için çektin bin zahmet
oldun doğüp buyuduğün yurdundan
seninle hicret ettii bır avüç ummet
İlahi, sadece 1400 yıl önceki olaya değil, günümüz Müslümanına da seslenir:
Bazen insan kendi hayatında da “hicret” etmek zorunda kalır — günah ortamlarından uzaklaşmak, kötü alışkanlıkları terk etmek, Allah’a daha yakın bir hayat tarzına yönelmek…
İlahi, bu anlamda dinleyiciye “Senin hicretin ne?” sorusunu dolaylı olarak sorar.
İlahi, hem hüzün hem umut duygusunu dengeli şekilde taşır.
Hüzün, geride bırakılan yurt, akrabalar, çocukluk anıları üzerinden hissedilir.
Umut, Medine’nin İslâm’a kucak açması ve orada doğacak yeni kardeşlik ile tamamlanır.
Bu denge, dinleyicinin hem kalbini yumuşatır hem de imanını güçlendirir.
Enes Kurt’un “Hicret” ilahisi, yalnızca bir tarihî olayı anlatmak yerine, o olayın ruhunu ve Müslüman’ın hayatındaki karşılığını derinlemesine hissettiren bir eser. Dinleyici, ilahiyi dinlerken hem Mekke’den Medine’ye giden yolu zihninde canlandırır hem de kendi iç yolculuğunu sorgular. Bu yönüyle ilahi, hem ibret hem de manevî motivasyon kaynağıdır.