Sedat Uçan – Murat Anlar – Affet Allah’ım Hakkında Detaylar
“Kul Affa Muhtaç, Rabb Affetmeye Hazır…”
Bazı ilahiler vardır ki sadece kulakla değil, gözyaşıyla dinlenir.
Sadece bir ezgi değil, bir tövbenin, bir pişmanlığın, bir yalvarışın sesi olur.
Sedat Uçan ve Murat Anlar’ın birlikte seslendirdiği “Affet Allah’ım” adlı bu eser de, kalpten gelen yakarışın notalara dökülmüş hâlidir.
Söz:Murat Anlar
Beste:Sedat Uçan & Murat Anlar
Aranjör: Yavuz Taşkın
Mix-Mastering: Yavuz Taşkın
Klip : Cemal Yüktaşıyan
Menajer İletişim: 0532 492 92 26
Medine’deki o gülün hatrına bağışla bizi
Ravzadaki ol muhammed hatrına affeyle bizi
Yüzümüz yok kapındayız sana muhtacız
Sen affedensin affetmeyi seversin
bizi affet Allahım
Affet affet affet Allahım
Medine’deki o gülün hatrına kapına geldik
Ravzadaki ol Muhammed aşkına affına geldik
Yüzümüz yok kapındayız sana muhtacız
Sen affedensin affetmeyi seversin
bizi affet Allahım
Affet Affet Affet Allahım
Sedat Uçan, ilahi müziğinde yıllardır derin hissiyatı ve içten okunuşuyla tanınan bir isim.
Murat Anlar ise duyguyu kelimelere sığdırmakta usta bir yorumcu.
Bu eserde bir araya gelerek sadece bir ilahi değil, gönüllerde yankılanan bir dua ortaya koymuşlar.
İki sesin buluşmasıyla ortaya çıkan duygu yoğunluğu, dinleyeni âdeta içine çeken bir manevi atmosfer oluşturuyor.
“Affet Allah’ım…”
Bu cümle, her kulun hayatının bir anında sessizce içinden geçirdiği, bazen de gözyaşlarıyla fısıldadığı bir yalvarıştır.
Sözlerdeki pişmanlık, içtenlik ve tevazu; insana kul olduğunu, acizliğini ve Allah’ın rahmetine muhtaçlığını hatırlatır.
Bu ilahiyle birlikte:
İşlenen hatalar akla gelir,
Tövbe kapısına doğru bir yöneliş başlar,
Kalp, gece sessizliğinde dua ile titrer.
Melodide Saklı Yakarış
İlahi, müzikal anlamda oldukça sade ama duygusal açıdan son derece yoğun.
Bu sadelik, sözlerin daha da etkileyici hâle gelmesini sağlıyor.
Ne bir gösteriş ne de bir abartı…
Yalnızca kuldan Rabbi’ne doğru yönelmiş samimi bir yakarış.
Her nota, “ben geldim ya Rabbi, affet” der gibi…
Her durak, “pişmanım, geri dönmek istiyorum” fısıltısı gibi…
Bu ilahiyi dinleyen kişi, ister istemez içe döner.
Kendi hayatına, hatalarına, tövbelerine, eksikliklerine bakar.
Ve “ben de affa muhtacım” diyerek sessiz bir eşlikte bulunur.
Özellikle gece saatlerinde, yalnızlıkta ya da kalp daraldığında dinlenen bu eser,
bir kulun en güzel duasına dönüşür.
“Affet Allah’ım”, sadece bir eser değil;
gönüllerin günah yükünü bırakmak için açtığı içten bir kapıdır.
Her dinleyişte biraz daha arınma hissi veren bu ilahi,
kul olmanın ne demek olduğunu hatırlatan bir hazine gibidir.
Unutma:
“Affetmek, Allah’ın şanıdır.
Dönmek, kulun şerefidir.”
Ve bu ilahi, işte tam da bu buluşmayı anlatır…