Hasan Bayar – Kalubela Hakkında Detaylar
“Kalubela”, İslam inancında ruhların, dünyaya gelmeden önce **‘Elest Bezmi’**nde Allah’a verdikleri sözü ifade eder.
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna tüm ruhların “Evet, şahidiz” diye cevap vermesi, kul ile Rab arasındaki ilk ve en saf bağdır.
Bu ilahi, o kadim ahdi hatırlatarak insanın dünyadaki yolculuğunu, varoluş gayesini ve sorumluluğunu anlatıyor.
Mesajın Özeti
İnsan, dünyaya tesadüfen gelmemiştir; varlığı, ezelde Allah’a verdiği sözün devamıdır.
Hayatın zorlukları, imtihanları ve gaflet anları, bu ahdi unutturmamalıdır.
Gerçek huzur ve anlam, o ilk sözleşmeye sadık kalmakla bulunur.
Gelip bize bakan Aleme akar
Ruhunu yıkar can can dan
Kanı deli akan gemileri yakan
Elinde tesbih bu cenahtan
Kalu beladan dır geldik
Alem alem namımız var
Ne devrildik ne tükendik
Yerde gökte sevdamız var
Biz bu yola gönül verdik
Her arşında izimiz var
Alnımız ak başımız dik
Yerde gökte şanımız var
Bak yine biz geldik tabuları deldik
Canı yola serdik yine yine yine
Yine başa bela Yarına mesela
Öcülere sela vermeye geldik
Başı dara düşme yaraları deşme
Ele güne gitme hadi bize dön
Bizde karacı olur havacı
Moralini bozma bizde ilacı
Azcık bize bak alemlere ak
Karaları bağlama gemileri yak
Kendini bi sal Derine bi dal
ALLAH deyi ver hele ağzın yesin bal
Yangınlar bize meydanlar bize
Efelik sizindir delilik bize
Geceler bizim Gündüzler bizim
Akar gideriz biz alemler bizim
Kalu beladan dır geldik
Alem alem namımız var
Ne devrildik ne tükendik
Yerde gökte sevdamız var
Biz bu yola gönül verdik
Her arşında izimiz var
Alnımız ak başımız dik
Yerde gökte şanımız var
Yaban ele gitme aklını alır
Aklı olan varsa haline acır
Bişey olmaz deme deme kalbin kırılır
Ruhunu alsalar sana ne kalır
Gel bize bi söz ver Bu yola bi öz ver
Kalbine bi ses ver gel gel gel
Böle dünya boş hadi bize koş
Yolumuz bi hoş gel koş koş
Yola çıkarıs gönül açarıs
Ara sıra şevkine bizi açarıs
Sesini bi kıs Elin olur cıs
Alev alev kol kola ciğer yakarıs
Kalu beladan dır geldik
Alem alem namımız var
Ne devrildik ne tükendik
Yerde gökte sevdamız var
Biz bu yola gönül verdik
Her arşında izimiz var
Alnımız ak başımız dik
Yerde gökte şanımız var
Hasan Bayar, bu eserde derin bir teslimiyet duygusunu öne çıkarıyor:
Ses Tonu: Yumuşak ve içten bir başlangıç, ardından vurgulu geçişlerle sözlerin ağırlığını hissettiriyor.
Duygu: Özlem, pişmanlık ve teslimiyet duygularını aynı anda yansıtıyor.
Samimiyet: Dinleyici, sadece bir ilahi dinlemediğini, bir manevi hatırlatma aldığını hissediyor.
Zaman Yolculuğu: İlahide ezelden bugüne bir bağ kuruluyor.
Tekrar ve Zikir Etkisi: Bazı ifadeler tekrar edilerek hem ezberde kalması hem de ruhun etkilenmesi sağlanıyor.
Mecazlar: Ruhun Allah’a verdiği söz, “ilk aşk” gibi güçlü bir bağla tasvir ediliyor.
Tefekkür: “Ben bu dünyada niçin varım?” sorusunu gündeme getiriyor.
Manevi Hatırlatma: Dünyevi meşguliyetlerin arasında unutulan asli görevi hatırlatıyor.
İç Hesaplaşma: O söze sadık kalıp kalmadığını sorgulatıyor.
Tasavvufta “Kalubela”, kulun Allah’la olan ebedi aşkının ilk beyanıdır.
Dünyadaki tüm imtihanlar, bu ahde sadakat sınavıdır.
İlahi, müridin şeyhinden aldığı manevi nasihat gibi, “unutma” mesajı verir.
Özellikle “ilk söz”e dönüş çağrısı, gönülde derin bir özlem uyandırır.
“Kalubela” ilahisi, sadece bir müzik eseri değil, ruha açılan bir penceredir.
Hasan Bayar’ın yorumundaki duygusal yoğunluk, dinleyeni geçmişin ötesine, ezel âlemine götürür.
Dinleyici, bu ilahiden sonra kendine şu soruyu sormadan edemez:
“Ezelde verdiğim söze, bugün ne kadar sadığım?”