Mustafa Sürmeli – Zikir Eyle Kalbim Hakkında Detaylar
“Zikir Eyle Kalbim” ilahisi, adından da anlaşılacağı üzere, kalbin Allah’ı anarak huzura kavuşmasını merkeze alan derin bir manevi çağrıdır. Mustafa Sürmeli’nin seslendirmesi, eserin anlam dünyasını daha da güçlendiren samimi ve içten bir tını taşır.
Bu ilahide öne çıkan en belirgin yön, zikir bilincinin hem ruhu hem de kalbi arındıran bir eylem olarak sunulmasıdır. Sözlerde, insanın dünya telaşından sıyrılıp Rabbini hatırlaması, gaflet perdelerini kaldırması gerektiği vurgulanır. “Kalbim” hitabı, kişinin kendi iç dünyasına dönmesini, nefsini muhatap almasını sağlar; bu da ilahiye içsel bir muhasebe boyutu katar.
Mustafa Sürmeli’nin yorumunda, huzur ve teslimiyet hissi yoğun biçimde hissedilir. Ses tonundaki yumuşaklık, dinleyeni sanki bir tasavvuf meclisinin ortasındaymış gibi hissettirir. Arka plandaki müzik düzenlemesi, sözlerin derinliğini gölgelemeyecek sadelikte tutulmuş, bu da zikir temasının dinginliğine uyum sağlamıştır.
Zikire durunca feyizler artar
Bal yapan arıdan petekler taşar
Canlı cansız herşey Allahı anar
Her nefeste hay de Allah de ağla
ZİKİR EYLE KALBİM ALLAH DE AĞLA
PASLA DOLMUŞ KALBİ ZİKİRLE CİLA
VAR DERGAHA SENDE SECCADEN ISLA
ZİKİR EYLE KALBİM ALLAH DE AĞLA
Deli sansın gören çıkan esmayı
Cezbeye gel hu de coştur halkayı
Rabbim nazar eyle affet kulları
Her nefeste hay de Allah de ağla
ZİKİR EYLE KALBİM ALLAH DE AĞLA
PASLA DOLMUŞ KALBİ ZİKİRLE CİLA
VAR DERGAHA SENDE SECCADEN ISLA
ZİKİR EYLE KALBİM ALLAH DE AĞLA
İlahi, mesajını sadece bir ibadet hatırlatması olarak değil; hayata yön veren bir davet şeklinde verir. Zikir, burada kuru bir tekrar değil, Allah ile bağ kurmanın, huzura ermenin anahtarı olarak sunulur. Bu yönüyle eser, dinleyene hem maneviyat hem de içsel huzur aşılayan bir etkiye sahiptir.
Bu ilahiyi dinleyen kişi, hem sözlerin hem de yorumun etkisiyle farkında olmadan kendi içine döner, kalbini dinler ve Rabbini anma ihtiyacı hisseder. Böylece eser, dinlemekle kalınmayan; hissedilen, yaşanan bir manevi yolculuğa dönüşür.